7 Ekim 2015 Çarşamba

the sun the trees the breeze the life

Kendimi o kadar işlevsel, pozitif, hayata hazır hissediyorum ki bunu bloga yansıtmadan geçmek istemiyorum. Şu anlar 'rare' yaşanıyor hayatımda. Anxiety, toplumun 'sosyal' insan algısı, genel kaygılar, huzuru bulamama korkusu derken, doğal değil de nedir bu yaşadığım heyecan.

Kendimin farkında olmaya karar verdim. Kalp atışlarıma kadar hissedebildiğim, rüzgarın tenime, saçlarıma kısacası bana dokunduğu şu gün, her şeyin dönüşünde bende dönmeye karar verdim. Uzun zaman sonra biri bana 'Zehra artık uyan' dediğinde yataktan hemen kalkabildim, kahvaltıdan hoşlanmasam dahi kahvaltı yaptım. Bu bir gelişmedir bence. Günlerdir sadece akşam yemeğinde bulunuyordum, onu da ben hazırlıyordum zaten.

Bir ara faydalı bilgiler kapsamında şuraya bir şeyler karalamayı düşünüyorum.

Aaaa karalamak derken aklıma geldi. Dün gece burada müthiş bir rüzgar, gök gürültüsü, yağmur üçlüsü vardı. Sonra saatler geçti geriye müthiş bir rüzgar kaldı. O rüzgar boyunca ben kafamda çok güzel şeyler karaladım. Biraz karanlık kurguydu ama ben beğenmiştim. Belki geç saate kalırsam (ki artık haşa, ailem baya kızmaya başladı bu konuda, uyanamıyormuşum -.- ) ve hava aynı olursa yazarım.

Güzel bir gün geçiriyorum ve işlevselliğimi korumak adına şuraları terk ediyorum. En kısa zamanda Playlist #4 gelecek ve çok güzel olacak. Yol okunacak, oda toparlanacak, bir sürü yemek yapılacak (best therapy ever).

Görüşelim dostlar. Bugün öyle hep yaşadıklarımdan farklı.

(Discussion a yorum bırakırsanız bilin ki, biraz daha yorum bırakıldıktan, herkes fikrini belirttikten sonra tek tek dönüş yapacağım :) )

2 yorum:

  1. Bir ben bu kendimin kendimi uyandırma işini yapamadım, olmuyor. Vücut ölünce dirilmiyor galiba.

    YanıtlaSil
  2. Sürekli olmuyor aslında, bir kalıcılığı yok. Ama olunca da insan yazmak istiyor. Emin değilim, umut var bence herkes için güzel günler vesaire.

    YanıtlaSil