tüm vücudumun ağrımasına sebep olan bir koltuk şekerlemesinden uyandım. 53dk içerisinde okulda olmam gerektiği için ayılayım diye hemen kahve yapıverdim. koltuğa oturunca uzun zamandır özenerek yapmadığım bir şeyi yapıp, ev arkadaşımla üç senedir bize yuva olmuş bu yeri inceledim. burasının özelliği bu! diyip duvardan indirmediğimiz, yerinden oynatmadığımız o kadar çok şey varmış ki aklım almıyor. kapının üstünde, duvardaki meryem ana (?) başı, oturup sigara içen köylü bir kadının fotoğrafı, yeşilçam oyuncuları posteri, boş fanus...
listeyi uzatmamız mümkün, belki bir gün uzatırız da.
şimdi evin en sevdiğim eşyasını söyleyeyim. ilk sene kendim seçtiğim, kapının dışındaki ayçiçekli welcome süsü. hiç silmiyor, temizlemiyorum. o sarısı, o metali her şeyi tutuyor. geleni ve geçeni, yağmuru ve kavurucu güneşi. eve hoşgeldik.
bir daha işe gideceğim günlerin öğleninde bira içmeyeceğim, bu sıcakta feci mayışıyorum.
moderat, ghostmother
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder