24 Temmuz 2015 Cuma

Gatherings in My Dreams

Güzel bir günden merhaba. Hava güneşli, ben rahatsızım. Ne bahtsızım.

Rüyamda buraya geldiğimden beri iki defa Nick Cave'i gördüm. Dün gece çok garipti, tüm ailesini gördüm. Susie'nin sarı, beyaz, pembe çiçeklerle donattığı sisli bir ormanı andıran bahçesi vardı. Oğlunu orada anıyordu. Çiçekler çok güzeldi. Nick ve Earl dışarıda geziyorlardı. Nick'in yüzünde daha önce hiçbir resminde görmediğim hüzün vardı.

Ah, ayrıca, günlerimi anlatmaya devam edeyim. Dün Florya'da bulunan akvaryumu gezdim. Yahu, hayatımda ki üçüncü akvaryum gezim olduğundan mıdır nedir, hiç heyecan duymadım. O da yetmiyormuş gibi, ana baba günüydü orası resmen! Çocukları severim, lakin onlara güzel terbiye vermemiş aileleri sevmem. Çocuklarına boş yere bağıranları anne baba yerine koymam. Bir de hediye dükkanları var, saçmalıklarla dolu. Yine klasik aile fotoğrafımızı çekinmeyi eksik etmedik ve bilin bakalım kim fotoğrafta gülmeyi unutmuş? Ben! Her şeyi geçtim, canlıları öyle görmekten artık haz duymuyorum. Hayvanat bahçeleri, akvaryumlar vesaire.

Üniversite olayı terrible gidiyor. Son sınıfta hayatım efsane kaymış, ben aydınlanmış, okumayı ve 9-5 sisteminde çalışmayı, bunun için de para ödemeyi gereksiz bulmuştum. Ben, b e n, Zehra, ne okusam kendimi bulurum diye düşünürken hayatımın aşkı jeoloji ile karşılaştım ve bu bana olabileceğimin en iyisini kanıtladı. Ben yahu ben, ilgi duyuyordum! Bıkmayacaktım, usanmayacaktım ve okurken gezebilecektim. Bunların hepsini de üniversite karşılayacaktı. Nitekim okul hayatım başarılar ile dolu değil, başvuru süreci çok ağır geçti ve pek çok sorun yaşadım. Artık bu sene istediğim bölümü kazanıp, okuyabilme olasılığıma inanmıyorum. Büyük ihtimal bir boş sene geçireceğim. Ailem bir boş seneyi kayıp olarak görüyor ve annem özellikle herkesin hayallerini yaşadığı bu dönemde benim evde bulunmamı istemiyor. Ben olaya öyle bakmıyorum. Çöktüm ya, çöktüm. On ikinci sınıfı adeta yaşamadım. İğrençti. Her neyse, başıma gelecek her şeyi kabulleniyor ve sevgi ile kucaklıyorum. Olur ya da olmaz. Ama jeoloji olursa çok sevinirim!

Florence + The Machine'in yeni albümüne aşığım. Sürekli dinliyorum. Halen daha Muse dinlemiyorum. Yeni şarkılar keşfetmeye tam gaz devam. Ayrıca kitap açlığım artmaya başladı. Okuyacağım ilk kitap ya Cormac McCarthy, Chuck Palahniuk ya da Stephen King olacak. Hadi bakalım. Ah aacaaaba bir sinemaya mı uğrasam? Ant-Man'i izlemeyi çok istiyordum. Annem Terminator serisi hayranıdır ve izleyemedik diye üzülüyorum. Bari bir şeyler izleyeyim de keyfim yerine gelsin. Jurassic World'ün devam filmi 2018de vizyona girecekmiş. İnşallah yaratıcı konularla daha iyi bir film olur.

Günlerdir buradayım, kendime hiçbir şey almadım. Dışarıya çıkayım ben en iyisi. Görüşürüz sevdiceklerim.

Yalnız değilsiniz hiçbir konuda. Bunu da not olarak bırakayım. Herkes dertli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder