5 Kasım 2015 Perşembe

Nick Cave x Susie Bick


“The first time I saw Susie was at the Victoria and Albert Museum, well, she came walking in and all the things I had obsessed over for all the years, pictures of movie stars: Jenny Agutter in the billabong, Anita Ekberg in the fountain, Ally McGraw in her black tights, Barbara Eden and Elizabeth Montgomery and Abigail, Miss World Competitions, Greta Garbo and Jennifer Jones and Bolshoi ballerinas and Russian gymnasts, Botticelli and Francois Boucher’s The Birth of Venus, the young girls at the Wangaratta pool lying on the hot concrete, all the stuff heard and seen and read and felt, Caroline Jones dying in Elvis’ arms, Jackie O at the funeral, Tinker Bell trapped in the door, Bert Stern’s final Monroe photos, all the continual never ending drip feed of erotic data, the great and the small came together at that moment – collided in one great big crash bang and I was well lost to her. And that, as they say, was that.” 

2 yorum:

  1. Ben hep Nick Cave'in en büyük aşkı PJ Harvey sanıyordum, çok da yakıştırıyordum onları, özellikle Henry Lee'nin videosundan sonra. Bu kadını ise, senin yazınla tanıdım, açtım baktım hemen fotoğraflarına. Çok güzelmiş, çok sakin bir güzelliği varmış. Ayrıca, adamın kadına yazdıkları o kadar şiirsel, o kadar derin ve dokunaklı ki, yani herhalde bu kadar güzel anlatılır, pes!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende hep öyle düşünmüştüm :) Polly Jean'i de çok severim zaten, Nick Cave onu da çok güzel anlatıyor yazdığı bir mektupta... Nitekim "the one" olmak Susie'nin kaderiymiş :)

      Sil