23 Kasım 2015 Pazartesi

The Feels

Hello hello!

Zeytin toplama macerası bugün bitti. Ben uyumayı tercih edip vedalaşamadım güzel ağaçlarla, az biraz üzgünüm bu konuda. Ne zamandır zeytine gidiyorum bende bilmiyorum. En kısa zamanda telefonumdaki fotoğrafları bilgisayara aktarıp, anıları derleyip, o gün yeyip içtiklerime kadar sizlere hepsini aktarmakta kararlıyım. Çok güzeldi, çok güzeldi.

Duygularım hakkında şeffaflaştıkça dengesizleştim. Mutlu hissedince dans ediyor, şarkı söylüyor, buraya gelip bir şeyler paylaşıyorum mesela. Öte yandan sinirlendiğimde veya üzüldüğümde kalp kırıyorum, benimki dahil. Ağladığım zaman çoktu şu son birkaç hafta. Bazen düşüncelerimin, hislerimin, benliğimin kabul görmediğini düşünüyordum bu dünyada, o yüzden ağlıyordum. Bazen ise sahip olduklarımı düşünüp şükrederken, o kadar şanslı olmayanları düşünüp ağlıyordum. En azından farkındaydım ve tüketici kişiliğimden gittikçe uzaklaşıyordum. İçimden geleni yaptım. Etkisi nedir? Sevmediğim şeyleri neden yapmamam gerektiğini görüyorum. Hayali hep düz bir mutluluk çizgisi olan Zehra, çabalıyordu. Bazen keskin değişimler oluyordu grafiğimde, negatif. Artık belli, belirsiz. Yine üzülüyorum, yine sinirliyorum ama anahtar kelime çabalıyorum.

Belli bir zaman diliminden sonra yeni bir film izledim. Hem de ağustos ayında yazdığım "Zea'nın İzlenecekler Listesi" yazısındandı. Loin Des Hommes (Far From Men/ İnsanlıktan Uzakta), Viggo Mortensen ve Reda Kateb'in başrollerini paylaştığı, Albert Camus tarafından yazılmış Konuk adlı kısa hikayeden uyarlanmış 2014 yapımı bir film. Film müziklerini Nick Cave ve Warren Ellis ikilisi yapmış. Sevdiğim bir çok şeyin kombinasyonu olmuş. Film izleyicisini etkiliyor ve bence sinematografinin en iyisi! Gördüklerinize hayranlıkla bakmamanız, ekrana yaklaşmamanız elde değil. Viggo Mortensen'in Fransızca'sına bayılacaksınız, ga ran ti. Digitürk üyesiyseniz Moviemax Festival kanalı uzunca bir süre gösterecek, internetten yayın akışını inceleyin derim.

Anlatacağım bir süürüü konu birikti. Umarım anlatacak enerjiyi, determinasyonu bulurum. Herkese sevgiler!


2 yorum:

  1. Olea prima omnium arborum est.. yani; zeytin bütün ağaçların ilkidir!
    zeytin toplama deneyimini yazmanı bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sanırım gerçekten öyle bu zeytin ağaçları, bir öncülük hissediliyor yanlarında. :)
      (geç oldu cevabım özür dilerim)

      Sil