4 Temmuz 2016 Pazartesi

Guilty Pleasure

Ben yine mi çok geciktirdim? Gerçi geçen sefer sanki maksimum bir hafta sonra yazmıştım da, guilty pleasure olayında dev tıkandım.  Birkaç paragrafı yazmıştım geçen hafta içinde ama içime bir türlü sinmedi ve devamını getirirken zorlandım. O yüüüzden yeniden başlıyorum.

Geciktiriyor olduğum için özür dilerim ve beni de unutmayıp dahil ettiği için Eylül'e teşekkürler olsun!

Yemek Fotoğrafları

delta-breezes:
“ Elizabeth Kirby | @local_milk
”

Sahip olduğum en büyük guilty pleasure! Artık yemek yemekten çok fotoğrafları incelemeyi tercih edebileceğimi düşünmeye başladım. Dolu dolu tabaklar, birlikteliğin kutlandığı sofralar, çiçekler ve tonlarca yeşilliğin arasında yapılan pikniklerde tüketilen yiyecekler her zaman bende değişik hisler uyandırmayı beceriyor. Yemek fotoğrafları demişken bu alanda anlatmış olayım. Kitapçıda dolanırken Ella Mills'in (önceden Ella Woodward, aka Deliciously Ella) Deliciously Ella, Every Day kitabını gördüm ve bu plant-based beslenen bünyem ilk görüşte aşk yaşadı. Henüüüz sadece yulaf ezmesi denemiş olsam da, rahatladığım saatler kitabı elime alır, malzemeleri, fotoğrafları tek tek incelerim! Bu da ayrı bir guilty pleasure sanki. Dediğim gibi, birlikteliğin sofralar aracılığıyla kutlanması çekiyor.



IMDb Watchlist

  

IMDb hesabımda oluşturduğum izleme listesinde aşağı yukarı 480 yapım var. Günün çoğunda yan sekmede imdb açık, sıralamam da film uzunluğu, kısadan uzuna. Filmlerden çok listemi izliyor olabilirim. Liste tamam ama kafamda resmen ayrı birçok liste daha var. Kışın izlensin, yazın, tam sonbahar filmi, aşık olunca ve olmayınca, herkesin izlediği benim geride kaldıklarım, cadılar bayramı, hayvan hakları belgeselleri, artık başlamam gereken diziler ve uzuyor gidiyor.


Markette Ürünleri İncelemek

celeritious:
“ Tina, You’ve Got Jam by Rick Nunn on Flickr.
”

Of, yaşıtlarım neler yapıyor, ben neler yapıyorum ağağağağğğ şimdi bir farkındalık vurdu da ahah çatlayacağım. Her türlü yiyecek bölümünü uzunca gezer, içindekiler kısmını dikkatlice okur ve tamamen bitkisel ürünlerle yapılabileceğini düşündüklerimde hayvansal ürünler bulunca içimde bir şeyleri ölümünü hissederim (for real). Aksinin de olduğu olur, çok istediğim bir ürün vegan çıkınca dolaşmamın geri kalanında zıplayarak gezerim reyonları (for real). Onun dışında organik, sürdürülebilir metotlar ile üretilmiş her şey sevindiriyor. Bence benim gibi boş bir hayat sürüyorsanız, market gezinmek oldukça sakin, tatlı bir olay.

gigieatsvegan:
“Sunday’s are for farmers markets
”

Elektronik Müzik


Dans sırasında kaskatı kesilen biriyim ve bu sebepten dolayı hiç mi hiç hoşlanmıyorum dans etmekten. Öte yandan neyi severim? Sabaha karşı saatlerde yaşanan sessizliği ve serinliği. Ne alaka olabilir, şöyle, sanki vücudum ben hissetmek istiyorum diyor. Hareket etmek istediğini iletiyor bana. Ben de açıyorum en güzelinden birkaç şarkı, karanlığın içinde sallanıyorum. Aslında bu guilty pleasure olmamalı, birileri o müziği yapıyor sonuçta ve elbette dinleniyor ki ben de buluyorum. Ama yine de kimsenin haberi olmuyor ben bunları yaparken, kendime saklıyorum ondan sayılıyor herhalde.

an-object-that-tells:
“ Jonnine onstage with HTRK closing At First Sight.
”

Sanırım bu kadar!
Etiketleyebileceğim hangi isimler var bilmiyorum. Bu sıralar üzülerek söylüyorum ki çok azınızın yazdıklarını okudum, burada mısınız yoksa sizde mi kayıplara karıştınız fikrim yok. Siz yine de isterseniz yorumla anlatın, isterseniz kocaman bir yazı yazın ve okuyayım!

Çokça sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder